Nilüfer’in bir şarkısı vardır! Ben de çok sever, ara ara dinlerim. Sizin de bir çoğunuzun bildiğine eminim! Şarkı şöyle başlar:  

Dünya dönüyor sen ne dersen de

Yıllar geçiyor fark etmesen de…

Böyle dizelerle devam eder.

Pazartesi akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamalar nedense aklıma bu şarkıyı getirdi! Ne dedi Cumhurbaşkanımız? Ben neden bu şarkıyı hatırladım?

  • Salgının etkilerini azaltmak için önlem ve teşvikler sayesinde ekonomimizin direncini korumayı başardık. 3. çeyrekte 1. önceki çeyreğe göre sanayi üretimimiz %30 oranında arttı.
  • Otomobil ve konut piyasalarında haziran ayıyla birlikte ciddi hareketlilik gerçekleşti. Ekonomimizdeki bu olumlu hava güven endekslerimize de yansıdı.
  • Kapasite kullanım oranımız %76 seviyesine ulaştı. Borsamız, 2020’de yatırımcısına %29 getiri sağlayarak dünya çapında en çok performans gösteren piyasalardan biri oldu.
  • Salgın nedeniyle ihracat pazarlarımızda görülen ciddi daralmalarına rağmen 2020 yılını ihracat açısından iyi tamamladık.

Bütün bu anlatılanların gerçekleştiği dönemde, Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak idi. Yine bu gelişmeler yaşanırken TCMB Başkanı da Sayın Murat Uysal idi. Yani pazartesi akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bahsettiği bütün bu ekonomik gelişmelerin mimarları Albayrak-Uysal öncülüğündeki ekonomi yönetimi idi. Bu açıklama yapılırken salonda Albayrak yoktu! İstifa ettiği günden bu yana da hiç görünmedi. Yine TCMB Başkanı Uysal da bu başarılarına (!) rağmen görevden alındı.

Benim de tabii kafam bir hayli karıştı. Madem salgın döneminde bu şekilde başarılar elde edildi, bu başarıları elde eden ekonominin tepe yönetimi neden değişti? Ya da acaba aslında bu başarılar yok muydu? Bunlar tabii uzunca bir zamandır tartıştığımız meseleler! Belki de kabine toplantısı sonrası anlatılan başarılara birkaç rakam daha eklesek analizi daha iyi yapabiliriz diye düşündüm.

  • Mesela enflasyon. Tüm dünyada salgının etkisiyle enflasyon sıfıra doğru giderken Türkiye’de yılı birçok vatandaşın inanmakta güçlük çektiği %14,60’lık resmi enflasyon ile tamamladık. Yine %8,5’la 2020’ye başladığımız politika faizi %17 ile yılı tamamladı!
  • En son açıklanan TÜİK rakamına göre Ekim 2019-Ekim 2020 döneminde, işten çıkarma yasağına rağmen 1 milyon vatandaşımız işini kaybetti.
  • Yılı 50 milyar dolar dış ticaret açığı ve 40 milyar dolar civarında bir cari açıkla kapattık. İki yıla yakın sürede 128 milyar dolara yakın TCMB rezervini erittik. Bu süre içerisinde TCMB’nin üstü kapalı müdahalelerine rağmen 1 Dolar 8,50 TL’nin 1 Euro da 10 TL’nin üzerine çıktı.
  • Borsada rekorları görmeye başladığımız dönem faizlerin artışından sonrasına denk geliyor. 21 Ocak 2021’de TCMB yeniden faiz kararı için toplanacak. Türkiye ekonomisi yüksek faiz, yüksek getiri ile sıcak parayı ülkeye çekerek TL’nin değerini ayakta tutmaya devam eden bir ekonomi haline geldi.
  • Rekor satışlar yapan otomotiv üreticisi, konut üreticisi ve reel sektördeki üreticilerin bu yüksek faiz ortamından şikayet etmeye başlamaları da an meselesi!
  • Liste böyle uzar gider! Yeni ekonomi yönetiminin de önünde başta yukarıda saydıklarım olmak üzere daha birçok önemli sorun var! Ve her geçen gün zaman aleyhimize işlemeye devam ediyor!

Ben yine de şarkıma döneyim! Nasıl bitiyordu?

Sen ne dersen de

Değmez bu dünya

Yıllar geçermiş geçsin

Ruhumuz genç ya…